Demokrat Parti’nin New York Belediye Başkanlığı için yapılan ön seçimlerinde beklenmeyen bir isim ipi göğüsledi: 33 yaşındaki sosyalist Meclis üyesi Zohran Mamdani. Üç dönem New York Valiliği yapmış Andrew Cuomo’yu ve diğer tüm adayları geride bıraktı. Mamdani, şimdi Kasım ayında yapılacak belediye başkanlığı seçimlerine hazırlanıyor. Ancak bu sonuç yalnızca siyasi bir zafer değil; Amerika’da daha derin bir dönüşümün işareti olarak hafızalara kazındı.
Uyanış New York’tan mı Başlıyor?
ABD siyaseti uzun süredir iki kutup arasında sıkışmış durumda. Trump, Cumhuriyetçi Parti ile agresif sağ popülizmi körüklerken, Demokratlar ise topluma bir vizyon sunmak yerine mevcut düzeni savunmaya yöneldi. Bu tablo karşısında seçmen, özellikle büyük şehirlerde, nefes alamaz hâle geldi.
Kira ödeyemeyen, çocuk bakımı masraflarıyla boğuşan, toplu taşımaya bile bütçe ayıramayan milyonlar, artık makyajlanmış merkez politikalarla tatmin olmuyor. İşte Mamdani’nin yükselişi bu atmosferde mümkün oldu. Çünkü o, klasik kampanya ezberlerini bozan, sokağın dilini konuşan ve sisteme değil halka yüzünü dönen bir aday olarak öne çıktı.
Ekonomiden Öte: Ahlaki Bir İtiraz
Mamdani’nin kampanyası sadece ekonomik vaatlerden ibaret değildi. Özellikle Gazze’de yaşananlara yönelik net tavrı, onu rakiplerinden ayırdı. Belediye Başkanı Eric Adams, Andrew Cuomo ve birçok adayın İsrail’e koşulsuz destek veren açıklamaları, seçmenin gözünde inandırıcılığını yitirdi.
Oysa Mamdani, “Filistin halkının yaşam hakkı savunulmadan barıştan söz edilemez” diyerek, New York’un çok kültürlü ve vicdani refleksleri güçlü seçmeninde derin bir karşılık buldu. Müslümanlar, Latinler, Afrikalı-Amerikalılar ve ilerici Yahudiler için onun duruşu, uzun zamandır duyulmayan bir sesin yankısıydı.
Mamdani Neden Kazandı?
Zohran Mamdani’nin zaferi birkaç ana başlıkta özetlenebilir:
- Ekonomik netlik: Kiraların dondurulması, ücretsiz otobüsler, evrensel çocuk bakımı gibi doğrudan yaşamı ilgilendiren vaatler.
- Sahada olmak: Camilerde, kiliselerde, metrolarda, semt pazarlarında halkla yüz yüze temas.
- Kimliğiyle barışık ama ayrıştırıcı olmayan üslup: Müslümanlığını saklamayan ancak kimlik siyasetine saplanmayan bir çizgi.
- Filistin’e yönelik açık tavır: Sessiz çoğunluğun ahlaki temsilciliğini üstlenmesi.
Karşısında Sessizlik Vardı
Rakibi Andrew Cuomo, siyasi ağırlığıyla ve tanınırlığıyla yarışa iddialı girmişti. Ancak kampanyası, 2021’deki cinsel taciz skandallarının gölgesinden kurtulamadı. Üstelik seçmenden uzak duran, “Gül Bahçesi Stratejisi” olarak adlandırılan görünmez kampanya anlayışı, halkta karşılık bulmadı.
Seçmen Cuomo’yu ne camide ne metroda gördü. Oysa halk, kriz anında yanında duran bir lider arıyor. Cuomo sessiz kaldı, Mamdani ses verdi. Sonuç sandığa yansıdı.
Bir Müslüman Adaydan Fazlası
Mamdani’nin Müslüman kimliği, kampanyasında saklanan değil, görünen bir unsurdu. Ancak bu kimlik, seçim stratejisinin değil, temsil sorumluluğunun bir parçasıydı. Camilerde konuştu, göçmenlerle buluştu ama sadece Müslümanlara değil, tüm yoksullara hitap etti. Bu da onu sadece kimlik üzerinden değil, sınıfsal bir merkezden yükselen bir figür haline getirdi.
Mesaj Basitti: Ekonomi, Aptal
Zohran Mamdani’nin zaferi, otuz yıl önce James Carville’in Bill Clinton kampanyasında sarf ettiği dört kelimeyle özetlenebilir:
“It’s the economy, stupid.”
Türkçesiyle: “Ekonomi yüzünden, aptal!”
Bu mesaj, 2025 yazında New York’ta, gökdelenlerin gölgesinde yaşamaya çalışan, kirasını ödeyemeyen, MetroCard’ını dolduramayan, çocuğunu kreşe veremeyen milyonların ruh haline hitap etti. Mamdani onlara ekonomiden, hayattan, hayatta kalmaktan konuştu.
Sırada Ne Var?
Ön seçim sonuçlarına göre Mamdani %43,5 ile önde. Cuomo ise yaklaşık 8 puan geride. Resmi sonuçlar 1 Temmuz’da açıklanacak; sıralı tercih sistemi nedeniyle süreç hala devam ediyor. Ancak üçüncü sıradaki ilerici aday Brad Lander’la kurduğu ittifak, Mamdani’ye ikinci ve üçüncü tercihlerde de avantaj sağlıyor.
Genel olarak tablo karmaşık. Belediye Başkanı Eric Adams bağımsız aday olarak yarışta olduğunu açıklamıştı. Cumhuriyetçi partinin adayı Curtis Sliwa da sahada. Cuomo’nun da bağımsız aday olma ihtimali konuşulurken; beklenmedik bir şekilde Andrew Cuomo, Demokrat parti belediye başkanlığı adaylığından çekildiğini açıkladı.
Peki Ya Kazanırsa?
Zohran Mamdani gerçekten kazanırsa, New York gibi dev bir şehirde vaatlerini gerçekleştirebilmek kolay olmayacak. Karşısında sendikalar, lobiler, müteahhitler, yatırımcılar olacak. Zenginlerin vergi yükü nedeniyle şehirden kaçışı, orta sınıfın endişeleri, kurumsal direniş… Mamdani bu çetrefilli alanda hem idealist hem pragmatist bir liderlik sınavı verecek.
Ama kesin olan bir şey var:
Sonuç Yerine: Bir Şehrin Aynası, Bir Ülkenin Yarını
New York sadece bir belediye başkanı adayını değil, bir yönelimi seçti. Seçmenler, makro tartışmalardan bıkmış, mikro sorunlarına çözüm isteyen bir ruh haliyle sandığa gitti.
Mamdani’nin başarısı, sistemle kavgası olan, sesini duyuramayan, her ay başı geldiğinde hesabı eksiye düşen milyonların fısıltısını megafona çevirdi.
Ve eğer ülkede bu değişim başlayacaksa…
Muhtemelen yine New York’tan başlayacak.
Yarının başkanı olur