Bowling Green Derneği Eş Başkanı İbrahim Kurtuluş, Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF) Başkanı Gülay Aydemir’in bayrak töreniyle ilgili açıklamalarına sert bir yanıt verdi. Yazılı bir açıklamayla kamuoyuna seslenen Kurtuluş, organizasyonun geleneklerine ve işleyişine dair eleştirileri net bir dille reddederek, Aydemir’in tutumunu “yanıltıcı, temelsiz ve aşağılayıcı” olarak nitelendirdi.
Kurtuluş, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“28 yıldır Bowling Green Derneği, 25 Türk Amerikan Bayrağı Çekme etkinliği de dahil olmak üzere, gururla bayrak törenleri düzenliyor. Tüm bu yıllar boyunca, TADF dahil olmak üzere hiçbir katılımcı kuruluşun başkanı resmi programda açılış konuşması yapmadı. Bu, gelenek haline gelmiş ve saygıyla korunan bir protokoldür. Bu çizgiye aykırı yorumlar yalnızca gerçeğe aykırı değil, aynı zamanda etkinliğin tarihine saygısızlıktır.”
Etkinliğin birincil organizatörü olarak son 48 saat içinde Aydemir tarafından kendisiyle hiçbir temas kurulmadığını ifade eden Kurtuluş, “Bu yıllık etkinliğin koordinasyonundan sorumlu kişiye zamanında bilgi vermemek yalnızca saygısızlık değil, işleyişi de sekteye uğratır” dedi.
Açıklamanın devamında, etkinlikteki ses sistemiyle ilgili yapılan anlaşmalara dikkat çeken Kurtuluş, “Ali Bey ile yapılan anlaşmaya göre ses sistemi için tüm ödemelerin yerinde yapılması gerektiğini defalarca belirttim. Bu bir öneri değil, lojistik zorunluluktu. Bu gibi basit ama kritik detayların göz ardı edilmesi, organizasyonun genel düzenine zarar veriyor” ifadelerini kullandı.
Kurtuluş ayrıca, Aydemir’in törende yaptığı konuşma sırasında kendisinin sözünün defalarca kesildiğini öne sürerek, bu durumu “rahatsız edici ve yersiz” olarak tanımladı. Törenin ciddiyet ve odaklanma gerektirdiğini vurgulayan Kurtuluş, daha fazla sabır ve profesyonellik beklediğini söyledi.
Açıklamasında geçmişe dönük emek ve fedakârlıklarını da hatırlatan Kurtuluş, “25 yıldır bu çabaya onurla öncülük ettim; kimi zaman zorlu hava koşullarında, kimi zaman büyük sorumluluklarla. 15 yaşındaki çocukların Çanakkale’de yağmur altında ölüme yürüdüğünü unutmayalım. Onların hatırasını yaşatmak adına 45 dakika yağmurda durmak bir mecburiyet değil, bir onurdur” dedi.
Kuzey Jersey’den etkinliğe katılan Maarif Okulu öğrencilerinin şiirlerini okuyamamasını “kötü yönetimin doğrudan sonucu” olarak değerlendiren Kurtuluş, çocukların sahneye çıkamamasını “üzücü ve kabul edilemez” bulduğunu dile getirdi.
Açıklamasının sonunda Türkiye Cumhuriyeti New York Başkonsolosluğu’nun etkinlikteki rolüne dair de dikkat çeken bir ifade kullanan Kurtuluş, “Eğer davranışlarınız, Başkonsolos’un herhangi bir doğrudan ya da dolaylı etkisiyle şekillenmişse, bu tür bir müdahale kabul edilemez. Başkonsolosun organizatör rolümü zayıflatma yönünde bir etkisi olduysa, bunu açıkça reddediyorum” dedi.
İbrahim Kurtuluş, açıklamasını “Saygı karşılıklı olmalı. Gerçekler, gelenek ve işbirliği zemininde hareket edilmelidir. Bu açıklama, gelecekteki etkinliklerde daha net bir anlayışa katkı sağlamalıdır” sözleriyle sonlandırdı.
Bowling Green Bayrak Töreni çevresinde yaşanan bu polemik, Türk Amerikan toplumu içindeki sivil yapılar arasında etkinlik koordinasyonu, temsil yetkisi ve diplomatik müdahaleler üzerine yeni bir tartışma alanı açmış görünüyor. Önümüzdeki günlerde sürecin nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.