Nöbetçi Eczaneler
Hasan Çelik / Türk USA News
Haberin Videosunu İzle Video (Ali Baba)
Amerika Birleşik Devletleri’nin New York eyaletinde restoran işletmeciliği yapan ve çevresinde “Ali Baba” lakabıyla bilinen Ali Rıza Doğan, yıllardır sürdürdüğü anlamlı bir geleneği her Çarşamba akşamı yeniden yaşatıyor.
Doğan, restoranının önünde kurduğu yemek reyonunu ihtiyaç sahiplerine açarak yüzlerce insana hem sıcak yemek hem de umut sunuyor. Son yıllarda New York’un giderek artan ekonomik zorlukları, evsizler ve dar gelirli aileler üzerindeki baskıyı daha da artırırken, Ali Baba’nın bu gönüllü çabası adeta bir dayanışma durağına dönüşmüş durumda. Her hafta restoranın önünde uzayıp giden kuyruklar artık kentin alışıldık manzaralarından biri haline geldi. Saatlerce bekleyen insanlar, yalnızca bir tabak yemek değil; aynı zamanda bir tebessüm ve samimi bir insan sıcaklığı buluyor.
Ali Rıza Doğan, bu organizasyonu büyük bir gönül rahatlığı ve sevgiyle yaptığını dile getiriyor:
“Yıllardır severek yapıyoruz. Bu ülkede ihtiyaç sahiplerine dokunabiliyor olmak bizler için büyük mutluluk. Onlar yedikçe ben huzur buluyorum. Rabbim herkese paylaşmayı nasip etsin.” Güzel bir Çarşamba akşamında, Ali Baba ailesi olarak lokmamızı evsizlere ve göçmenlere dağıttık.
Birçok insanın yüzünde tebessüm görmek, aç insanları doyurmak kadar güzel bir şey var mı? Keşke elimiz dünyadaki tüm açlara da uzanabilse… Biz ise elimizden geleni yapmaya, sevgimizi ve şefkatimizi paylaşmaya devam edeceğiz.” İfadelerini kullandı.
New York’ta derinleşen yoksulluk
Resmî verilere göre New York’ta bugün yaklaşık 100 bin kişi evsiz. Bunun yanında kira fiyatlarının son yıllarda hızla artması, dar gelirli ailelerin hayatını daha da zorlaştırıyor. Birçok kişi, en temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta güçlük çekiyor. Bu nedenle Ali Baba’nın her hafta açtığı sofralar, yalnızca karın doyurmak için değil; dayanışma ve insan onuru için de bir sığınak niteliği taşıyor.
İnsan hikâyeleri
Ali Baba’nın dağıttığı yemeklerin etrafında şekillenen kuyruklar, aslında kentin sessizce büyüyen dramının canlı bir portresi. Kuyrukta bekleyenlerden biri, iki çocuk annesi bir kadın, gözleri dolarak şunları söylüyor:
“Pandemiden sonra işlerimiz tamamen bozuldu. Çocuklarıma sıcak bir yemek yedirebilmek için bazen buraya gelmek zorunda kalıyorum. Ali Baba’nın kapısı bize sadece yemek değil, aynı zamanda umut veriyor.”
Bir başka ihtiyaç sahibi, emekli bir vatandaş ise şöyle konuşuyor:
“Hayatımın bu noktasında böyle bir şeye ihtiyaç duyacağımı hiç düşünmemiştim. Ama buradaki samimiyet, insanı utandırmıyor; aksine onurlu hissettiriyor.”
Dayanışmanın simgesi
Ali Baba’nın çabası, yalnızca karın doyurmakla kalmıyor; toplumda kaybolmaya yüz tutmuş olan yardımlaşma kültürünü de yeniden hatırlatıyor. Restoranın kapısının önünde yan yana gelen yüzlerce farklı yüz, New York’un rengârenk mozaiğini temsil ediyor. Göçmeninden yerel halkına, yaşlısından gencine herkes, Ali Baba’nın sofrasında aynı ekmeği paylaşmanın huzurunu yaşıyor.
Bugün New York’un kalabalığı ve karmaşası içinde, bir insanın gönülden uzattığı el, kentin soğuk sokaklarını biraz daha sıcak kılıyor. Ali Rıza Doğan’ın “Ali Baba” adıyla anılması tesadüf değil; o, sadece yemek dağıtan bir esnaf değil, aynı zamanda gönüllere umut serpen bir hayır köprüsü.
Siyasi desteği Esirgemiyor
“Ali Baba” lakabıyla bilinen Ali Rıza Doğan’a, New York Belediye Başkanı Eric Adams da kesintisiz destek veriyor. Adams, zaman zaman Ali Baba ile bir araya gelerek bu gönüllü çabayı yakından takdir ediyor. Öte yandan Doğan, Kasım ayında yapılacak New York belediye başkanlığı seçimlerinde Eric Adams’ı destekleyeceğini açıklamış ve Adams’ın seçim çalışmalarına katılarak ona sahada moral vermeye devam ediyor.
