Hasan Çelik/TÜRK USA NEWS
New York’ta ilk salgın hastalık vakaların görülmesinin üzerinden geçen beş yıl sonrasında kente geri dönüş başladı.
COVID-19 salgınını en yoğun olarak yaşayan kentlerin başında gelen New York’ta binlerce can kaybının yanı sıra milyarlarca dolarlık ekonomik kayıp yaşandı. Salgın, New York’tan kitlesel bir göçü tetikledi ve birçok kent sakini New York eyaletinin diğer bölgelerine gitti ya da tamamen başka eyaletlere taşındı.
Nüfus Sayım Bürosu, New York ve New Jersey metropolitan bölgesini salgının ilk yıllarında önemli bir nüfus düşüşü yaşayan bölge olarak tanımladı.
Yeni nüfus sayımı verileri, Temmuz 2023’ten Temmuz 2024’e kadar 213 bin 403 kişi artan metro bölgesi nüfusunun şu anda neredeyse salgın öncesi seviyelerde olduğunu gösteriyor.
Brooklyn bölgesi, Temmuz ayı itibariyle 2,6 milyondan biraz fazla sakini ile ülkenin en kalabalık 10 ilçesinden biri olmaya devam ediyor. Nüfus Sayımı verilerine göre Brooklyn’den sonra en kalabalık ilçeler Queens, Manhattan, Bronx ve Staten Island.
Nüfus sayımı ekibinin başındaki demograf Kristie Wilder, Gothamist’e yaptığı açıklamada, New York metropol bölgesinden ülkenin diğer bölgelerine giden 276 binden fazla kişinin iç göç olarak bilinen bir eğilim içinde olduğunu gösterdiğini söyledi.
Wilder, karantinalar ve salgın hastalık dönemindeki diğer kısıtlamaların uluslararası göçü neredeyse durma noktasına getirdiğini, ancak o zamandan bu yana şehri terk edenlerin sayısının azaldığını, yurt dışından şehre taşınanların sayısının ise arttığını söyledi.
Wilder, Brooklyn ve Queens’in ABD dışından gelen en yüksek sayıda yeni sakini kaydettiğini söyledi. Wider , salgın hastalık ve hareket kısıtlamaları ile birlikte uluslararası göçte bir düşüş olması beklense de o zamandan beri, artışın bu kadar olmasını beklenmediğini belirterek, “Uluslararası göçün toparlanmasını ve pandemiden önceki haline gelmesini bekliyorduk. İç ve dış göçteki bu eğilimler devam ederse, metro bölgesi nüfusu yakında pandemi öncesi seviyeleri aşabilecek” dedi