Hasan Çelik / TÜRK USA NEWS
New York’ta yüz binlerce yabancı uyruklunun belediye seçimlerinde oy kullanmasına olanak tanıyan yasa, perşembe günü New York Eyalet Temyiz Mahkemesi tarafından iptal edildi.
Mahkeme, 6’ya 1’lik bir karar ile yasanın New York Eyalet Anayasası’na aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi gerektiğine hükmetti. Çoğunluk görüşünü kaleme alan Baş Yargıç Rowan Wilson, eyalet anayasasının yalnızca ABD vatandaşlarının eyalet seçimlerinde oy kullanmasına izin verdiğini vurguladı.
Yargıç Wilson, 36 sayfalık kararında şu ifadeleri kullandı:
“Gelecek ne getirirse getirsin, şu anki haliyle New York Anayasası, oy kullanma yetkisini sadece vatandaşlarla sınırlayan kesin bir çizgi çiziyor.”
New York Şehir Hukuk Departmanı sözcüsü Nicholas Paolucci, mahkeme kararına ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“New York Eyaleti’nin en yüksek mahkemesi konuştu. Mahkemenin kararına saygı duyuyoruz.”
Mahkeme, Belediye Başkanı Adams’ın Yönetimini Kısmen Destekledi
Mahkeme, yasayı iptal etmesine rağmen, Belediye Başkanı Eric Adams yönetiminin yanında yer alarak, yasanın Belediye Ev Yönetimi Yasası’nı ihlal etmediğine hükmetti.
Ayrıca, yerel seçimlerde değişikliklerin yalnızca oy pusulası referandumlarıyla yapılması gerektiğini savunan davacıların iddialarını reddetti.
Bu karar, hukuki açıdan uzun süredir devam eden bir sürecin son noktası oldu.
Yabancı Uyruklulara Oy Hakkı Veren Yasanın Geçmişi
Yasa, 2021’in sonunda New York Şehir Meclisi tarafından kabul edildi.
Dönemin Belediye Başkanı Bill de Blasio ve ardından göreve gelen Belediye Başkanı Eric Adams, yasayı ne imzaladı ne de veto etti. Böylece yasa, 2022’nin başlarında otomatik olarak yürürlüğe girdi.
Bu yasa, New York’ta en az 30 gündür ikamet eden yasal daimi ikamet sahiplerine (yeşil kart sahipleri) ve çalışma izni bulunan kişilere oy kullanma hakkı tanıyordu.
Yasanın yürürlüğe girdiği dönemde, bu kapsama giren yaklaşık 800 bin kişi bulunuyordu.
Ancak yasa, yalnızca belediye başkanı, kamu savunucusu, denetçi ve Şehir Meclisi üyeleri gibi yerel seçimleri kapsıyordu.
Eyalet ve federal seçimlerde oy kullanma hakkı tanımıyordu.
Bu düzenlemenin amacı, vergi ödeyen ve yaşadıkları toplumun refahına katkıda bulunan yabancı uyruklu kişilere yerel yönetimlerde söz hakkı vermekti.
Muhalefet ve Mahkeme Süreci
Yasa, çoğunluğu Cumhuriyetçi olan bir grup seçilmiş yetkili tarafından derhal yargıya taşındı.
2022’de, Richmond County Yüksek Mahkemesi, yasayı anayasaya aykırı bularak iptal etti.
Bu karar, Adams yönetiminin itirazına rağmen geçen yıl eyalet Temyiz Mahkemesi tarafından onaylandı.
Son olarak, Belediye Binası’nın yaptığı bir başka itiraz üzerine dosya New York Eyalet Temyiz Mahkemesi’ne taşındı ve perşembe günü kesin olarak karara bağlandı.
Tepkiler: “Seçim Bütünlüğü Kazandı” vs. “Ciddi Bir Adaletsizlik”
Belediye Meclisi Üyesi Robert Holden, mahkemenin kararını memnuniyetle karşıladı:
“Bu karar, seçim bütünlüğü ve hukukun üstünlüğü açısından büyük bir zaferdir. Anayasa açıktır: Vatandaş olmayanların oy kullanma hakkı yoktur. Bu pervasız plan, Amerikan vatandaşlığının değerini baltalamıştır. Bu davada davacı olmaktan gurur duyuyorum ve mahkemeler, her zaman bildiğimiz gerçeği teyit etti: Seçimlerimize yalnızca Amerikan vatandaşları karar vermelidir.”
Ancak yasayı savunan göçmen hakları aktivistleri, bu kararın ülke genelinde oy haklarının kısıtlanması eğiliminin bir parçası olduğunu savundu.
New York Göçmen Koalisyonu Başkanı ve CEO’su Murad Awawdeh, kararı sert bir dille eleştirdi:
“Bu karar, New York’un ayakta kalmasına yardımcı olan toplulukların haklarını ellerinden alıyor. Demokrasimizi güçlü kılan kapsayıcılık ilkelerini baltalayan mahkemenin kararına kesinlikle katılmıyoruz. Yasal daimi ikamet sahibi veya çalışma izni olan New Yorklulara yerel seçimlerde oy kullanma hakkını reddetmek, onların günlük hayatlarını yöneten politikaları etkileme yeteneğinden mahrum bırakılması anlamına geliyor. Bu, ciddi bir adaletsizliktir.”
ABD’de Seçim Reformları ve Göçmen Hakları Tartışması
Bu karar, ABD’de vatandaş olmayan kişilerin oy kullanmasına izin veren en büyük yerel seçim reformlarından birini sona erdirirken,
göçmen hakları savunucuları ile seçim güvenliği yanlıları arasındaki tartışmayı da yeniden alevlendirdi.
Göçmen hakları aktivistleri, demokratik sürecin kapsayıcı olması gerektiğini savunurken, seçim güvenliği yanlıları yalnızca ABD vatandaşlarının oy kullanması gerektiğini vurguluyor.
New York’taki bu karar, ABD genelinde benzer yasaların geleceği açısından da emsal teşkil edebilir.