Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Hasan ÇELİK

Amerika’da Türk Ailelerin Mücadelesi: Kimliğimizi Koruyarak Ayakta Kalmak!

Amerika’daki Türk aileler, çocuklarını hem Amerikan kültürünün içinde yetiştirirken hem de Türk kimliklerini ve değerlerini koruyarak büyütmeye çalışıyor. Yeni neslin kötü alışkanlıklardan uzak durması, doğru arkadaş çevresine sahip olması ve eğitim hayatında başarılı olması, ailelerin en büyük önceliği arasında yer alıyor.

ABD’de yaşayan Türk ailelerin çocuklarını koruma ve yönlendirme konusundaki tutumu, hem kültürel değerlerle hem de yaşadıkları toplumun dinamikleriyle şekilleniyor. 

ABD’deki hayat tarzı, çocuklar üzerinde birçok yönden etkili olabiliyor. Özellikle madde bağımlılığı, şiddet içerikli çevreler, dijital bağımlılık ve kimlik bunalımı gibi riskler aileleri endişelendiriyor. Bu nedenle Türk aileleri, çocuklarını bu tehlikelerden uzak tutmak için çeşitli stratejiler geliştirmeye çalışıyor.

***

ABD’de Yaşayan Türk Aileler Çocuklarını Nasıl Koruyor?

Amerika Birleşik Devletleri’ne göç eden her millet, kendi kimliğini koruma mücadelesi verir. Ancak bu mücadele yalnızca geleneksel yemekleri pişirmekle, bayramlarda bir araya gelmekle sınırlı kalmaz. Özellikle çocuklar söz konusu olduğunda işin rengi tamamen değişir. Çünkü çocuklar, geldikleri toprakların değil, yaşadıkları çevrenin bireyleridir. Bu gerçeklik, Amerika’daki Türk aileler için hem bir fırsat hem de büyük bir sınav niteliğinde.

Türk aileler, çocuklarını Amerikan toplumunun sunduğu fırsatlardan yararlandırmak isterken, aynı zamanda onları kötü alışkanlıklardan, kimlik bunalımından ve kültürel erozyondan korumaya çalışıyor. Bu dengeyi kurmak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Özellikle ABD’nin son yıllarda derinleşen uyuşturucu krizi, endişeleri daha da büyütüyor.

***

Çocukları Korumak İçin Geliştirilen Stratejiler

Birçok Türk aile, çocuklarıyla güçlü bir iletişim kurarak onların sosyal çevresini ve dijital dünyadaki varlıklarını yakından izliyor. Bu denetim ise baskıdan çok sevgi ve güven temelli bir rehberlik şeklinde yürütülüyor. Aileler, çocuklarının her konuda danışabileceği güvenli bir alan yaratmaya çalışıyor.

Kültürel bağların korunması da bu mücadelenin en önemli ayaklarından biri. Türk kültür dernekleri, camiler, hafta sonu okulları gibi ortamlar, yalnızca dil veya din eğitimi verilen yerler değil; aynı zamanda çocukların “nereden geldiklerini” hatırlamalarını sağlayan manevi limanlar.

Spor ve sanat faaliyetleri de Türk ailelerin çocuklarını tehlikelerden uzak tutmak için sıklıkla başvurduğu yöntemlerden. Futbol, Basketbol, Voleybol, Yüzme, Satranç ve daha bir çok çeşitli spor aktiviteleri gibi alanlara yönlendirme, hem zararlı alışkanlıkların önüne geçiyor hem de kişisel gelişime katkı sağlıyor.

Bu çabaların arkasında ise güçlü bir toplumsal dayanışma yatıyor. Aynı mahallede ya da bölgede yaşayan Türk aileler, birbirlerini tanıyor ve desteklemeye çalışıyor. Çocukların birlikte vakit geçirmesi, onları yalnızlıktan ve kimlik çatışmasından koruması öncelikleri oluyor.

***

Fentanil ve Sentetik Tehlike: Kriz Büyüyor

Amerika’daki ailelerin neden bu kadar hassas olduğunu anlamak için ülkenin içinde bulunduğu uyuşturucu krizine yakından bakmak yeterli. Özellikle sentetik opioid olan fentanil, sadece sokak köşelerinde değil, artık okullarda, partilerde, hatta sosyal medya üzerinden dolaşan sahte reçeteli haplar aracılığıyla da yayılıyor.

2024 yılı itibarıyla ABD’de yıllık uyuşturucu kaynaklı ölümler 110 binin üzerine çıktı. Fentanil, sadece birkaç miligramıyla bile ölümcül olabilecek kadar güçlü. Çoğu zaman kullanıcılar, ne aldıklarının farkında bile olmadan hayatını kaybediyor.

New York, Los Angeles, Philadelphia gibi büyük şehirlerde “zombi etkisi” ile sokaklarda sürünen bağımlıların görüntüleri artık sıradanlaşmış durumda. Bu görüntüler, birçok Türk ailesi için çocuklarına şu cümleyi tekrar tekrar söyleme sebebi oluyor: “Evden çıkmadan önce iki kere düşün.”

***

Mücadele Sadece Uyuşturucuyla Değil, Kimlik Erozyonuyla

Türk aileler için bu mesele sadece bir güvenlik sorunu değil; aynı zamanda bir kimlik mücadelesi. “Amerika’da doğmuş olabilirler ama ben onların Türk ve Müslüman kimliğini unutmadan, ahlaklı, dürüst bireyler olarak yetişmesini istiyorum” diyen aileler, çocuklarına hem sevgi hem bilinç aşılamaya çalışıyor.

Bu noktada Amerikan sisteminin sunduğu imkânlar da devreye giriyor. Özellikle birçok eyaletin uygulamaya koyduğu önleyici eğitim programları, rehabilitasyon merkezleri, “Narcan” gibi hayat kurtarıcı ilaçların okul ve üniversitelerde yaygınlaştırılması, toplumsal farkındalığın arttığını gösteriyor.

ABD yönetimi 2025 yılı için uyuşturucuyla mücadeleye 12 milyar dolardan fazla bir bütçe ayırdı. Ancak uzmanlar, bu krizin yalnızca güvenlik ve sağlık politikalarıyla çözülemeyeceğini; sosyal adalet, ekonomik fırsat eşitliği ve psikolojik destek sistemlerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.

***

Kimliğini Korumak, Hayatta Kalmanın Bir Yolu

Amerika’da çocuk yetiştirmek kolay değil. Hele ki onların hem kültürel köklerine bağlı, hem de yaşadıkları topluma katkı sağlayan bireyler olarak büyümesini istiyorsanız, bu bir mücadeleye dönüşüyor. Ama bu mücadele, her geçen gün daha da değerli hale geliyor. Çünkü artık mesele sadece bir başarı hikâyesi değil, bir nesli koruma sorumluluğu.

Amerikalı olabilirler. Ama aynı zamanda iyi birer Türk, vicdanlı birer Müslüman, adaletli birer insan olmaları hâlâ mümkün. Ve belki de bugün çocuklarımız için yaptığımız en küçük çaba, yarının sağlıklı toplumunu kuracak en büyük adım olabilir.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER