Nöbetçi Eczaneler
ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu konuşmasında, Gazze’deki insani krizden Rusya-Ukrayna Savaşı’na, iklim değişikliğinden gümrük anlaşmalarına kadar iç ve dış politikadaki temel siyasi yaklaşımlarını özetledi.
ABD Başkanı Donald Trump, New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda salı günü yaptığı konuşmada uluslararası örgütü ve bazı ülkeleri eleştirdi.
Trump, başkanlık döneminde yürüttüğü barış girişimlerinin BM tarafından desteklenmediğini iddia ederek, örgütü “boş sözler söylemekle” ve “dünya barışına katkı yapmamakla” suçladı.
Konuşmasının başında teleprompter arızasına esprili bir dille değinen Trump, “BM’den aldığım tek şey kötü bir teleprompter oldu,” dedi.
Devam eden bölümde BM’nin “muazzam bir potansiyele sahip olduğunu” fakat bu potansiyelin kullanılamadığını söyleyen Trump, şunları dile getirdi: “BM boş sözler söylüyor. Bu şekilde ne savaşları bitirebilir ne de dünyaya barış getirebilir. Dünya, daha güçlü ve kararlı adımlar atılmasını bekliyor.
Rusya’ya tehdit
Trump, Rusya-Ukrayna savaşına değinerek, bu krizin “küçük bir çatışma olarak kalması gerektiğini” ifade etti. Moskova yönetimini ağır bir dille eleştiren Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in müzakere masasına oturmaması halinde ülkesine yönelik sert ekonomik yaptırımlar uygulayacağını söyledi.
“Rusya’ya yönelik vergiler öyle ağır olacak ki, masaya gelmekten başka seçenekleri kalmayacak,” diyen Trump, Avrupa ülkelerine ve Çin’e de mesaj verdi. Rusya’dan enerji almayı sürdürmeleri halinde savaşın sona ermeyeceğini dile getirdi.
Hamas’a çağrı: ‘Rehineleri derhal bırakın’
Trump’ın konuşmasının önemli başlıklarından biri de Orta Doğu oldu. Trump, Hamas’ın elinde tuttuğu rehineleri derhal serbest bırakması gerektiğini vurguladı. Filistin devletini tanıyan Avrupalı müttefiklerini de eleştirerek, bu kararın Hamas saldırılarına “ödül” anlamına geldiğini ileri sürdü.
“Rehineler özgür bırakılmadan gerçek barış mümkün olamaz,” diyen Trump, “teröre karşı İsrail’in yanında olduklarını” vurguladı.
İran’a gözdağı
Trump’ın gündeminde İran da vardı. Göreve dönüşünden sonra dini liderle görüşerek nükleer programı durdurmaları için iş birliği teklif ettiğini açıklayan Trump, bu çağrının yanıtsız kaldığını söyledi.
“İran’ın nükleer tehdidini ortadan kaldırmak için harekete geçtik” ifadelerini kullanan Trump, bu operasyonla (Geceyarısı Çekici) Tahran’a güçlü bir mesaj verdiklerini dile getirdi.
Konuşmasının son bölümünde selefi Joe Biden’a da yüklenen Trump, onun dış politikada etkisiz kaldığını iddia etti.
ABD’yi “dünyanın en sıcak ve en güçlü ülkesi” olarak nitelendiren Trump, kendi döneminde küresel barışa daha fazla katkı sağlandığını öne sürdü.
