Nöbetçi Eczaneler
Hasan Çelik/TÜRK USA NEWS
New York Valisi Kathy Hochul, eyalet bütçesi müzakereleri gecikmişken Albany’deki görüşmelere dikkat çekici bir öneri sundu. Hochul, vali ve vali yardımcılarının ön seçimlerde ayrı ayrı değil, birlikte aday olmalarını sağlayacak bir seçim reformu teklif etti.
Bu öneri, vali yardımcılarıyla yaşadığı geçmişteki sıkıntılar göz önüne alındığında, Hochul’un siyasi açıdan avantajına olabilir. İlk seçiminde, belirlediği aday yardımcısı ön seçimden yalnızca iki ay önce yolsuzlukla suçlanmış, bu da yasama organının adayların oy pusulasından çıkarılmasına izin veren bir yasa değişikliğine gitmesine yol açmıştı. Söz konusu suçlamalar daha sonra düşürülmüştü.
Hochul’un mevcut yardımcısı Antonio Delgado da onunla çeşitli konularda görüş ayrılığı yaşamış ve kısa süre önce 2026 seçimlerinde Hochul’la birlikte yeniden aday olmayacağını duyurmuştu. Hochul, Şubat ayında bu ayrılıkla ilgili olarak yalnızca “Vali yardımcısı rolünde olmaktan mutlu olmadığı benim için açık,” diyerek yorum yapmaktan kaçındı. Bu açıklama, Delgado’nun ileride Hochul’a rakip olabileceği yönündeki iddiaları güçlendirdi.
Delgado’nun ayrılığı, vali yardımcılığı için gelecek yıl “açık” bir yarış anlamına geliyor. New York’ta mevcut sistemde vali yardımcısı adayları, ön seçimlerde bireysel olarak yarışıyor; genel seçimde ise vali adaylarıyla birlikte aynı oy pusulasında yer alıyorlar. Bu uygulama, Pennsylvania, Massachusetts, Connecticut, Wisconsin ve New Mexico gibi eyaletlerde de mevcut.
Ancak bu yapı, farklı ideolojilere sahip iki adayın genel seçimde aynı listede yer almasına yol açabiliyor ve uyumsuzluk ihtimalini artırıyor. Ayrıca süreç, seçmen açısından kafa karıştırıcı olabiliyor.
Hochul, bu sistemin risklerini daha önce bizzat yaşamıştı. 2018 ön seçimlerinde, dönemin Valisi Andrew Cuomo, rakibi Cynthia Nixon’ı kolayca geride bırakırken, Hochul, Jumaane Williams karşısında yalnızca yedi puan farkla galip gelmişti. Eğer Williams kazanmış olsaydı, Cuomo’nun 2021’deki istifasının ardından valilik koltuğuna oturacaktı.
Bu önerinin bütçe görüşmeleri sırasında gündeme gelmesi ve kamuoyuyla daha önce paylaşılmamış olması, Albany’deki müzakerelere nasıl yansıyacağı konusunda soru işaretleri yaratıyor.